Kendine yolculuk sınırları olmayan bir keşif...
Tek kural var; sınırları çizmezsen bu keşifte yolcu olabiliyorsun...
Bazen kalabalık caddelerde rengarenk hayatların içinden geçerek yapıyorsun bu yolculuğu, bazen iç dünyanın gizemli labirentlerinde yol alarak...
Benimde işte o rengarenk hayatların içinden geçerken gizli pencerelerimden bakarak kendimi kaybetmek istediğim günlerdendi o gün.
Plan yapmadan durağa gelecek ilk otobüsün gideceği yer güzergahım olacak ve akacaktım farklı hayatların içine düşüncesi geçerken aklımdan; sefer saatleri oldukça seyrek olan Taksim otobüsü geldi, bindim o an.
Malum hafta sonu İstanbul trafiği derken birbuçuk saat sonra vardık Taksim'e.
Malum hafta sonu İstanbul trafiği derken birbuçuk saat sonra vardık Taksim'e.
Son durak olan
geniş meydanda indim. İstiklal caddesine doğru yürürken cadde üzeri ara sokakların loş gizeminde kendimi bambaşka dünyalarda buluyordum şimdide.
Hayatım boyunca iki veya üç kez gittiğim Taksim'in cadde ve ara sokaklarını keşfederken karşılaştığım Kiliseler, barlar, Avrupai tarzda Fransız balkonlu binalar, hanlar, dükkanlar vs... gözümde oldukça farklı ve değişik bir dünyaya ışınlamıştı sanki beni.
Cadde boyu aşağı doğru yürüdüğümde doğma büyüme İstanbul'lu olmama rağmen ilk defa gördüğüm Galata kulesinin otantik büyüsü içinde olmanın cezbedici büyüsü beni mest etmişti.
Kuleye sapmadan hemen Karaköy'e inen yokuş aşağı bayırda bir sürü müzik aletlerinin satıldığı bir sokağa da rastlamıştım...
Hayatım boyunca iki veya üç kez gittiğim Taksim'in cadde ve ara sokaklarını keşfederken karşılaştığım Kiliseler, barlar, Avrupai tarzda Fransız balkonlu binalar, hanlar, dükkanlar vs... gözümde oldukça farklı ve değişik bir dünyaya ışınlamıştı sanki beni.
Cadde boyu aşağı doğru yürüdüğümde doğma büyüme İstanbul'lu olmama rağmen ilk defa gördüğüm Galata kulesinin otantik büyüsü içinde olmanın cezbedici büyüsü beni mest etmişti.
Kuleye sapmadan hemen Karaköy'e inen yokuş aşağı bayırda bir sürü müzik aletlerinin satıldığı bir sokağa da rastlamıştım...
Yol boyu rastladığım herşey süpriz gibiydi benim için...
Cadde üzeri karşılaştığım her dükkana tek tek girip çoğunluğu piyano olan bir tanesinde yaklaşık yarım saat kaldım. İçerde beyefendi ve birde hanımefendi vardı.
Beyefendi piyano başına oturmuş birşeyler çalıyor...
Ben beyefendiye dönüp
"Merhaba; caddeden geçerken duyduğum bu muhteşem ses beni kendine çekti. Acaba sizden bir istirhamım olabilir mi? diye sordum, davetsiz misafir olarak girdiğim bu hoş ortam ve güzel dünyalarına.
"Tabi elbette buyrun" dedi kibar bir şekilde adamcağız...:)
"Diikatimi çektiniz çok güzel piyano çalıyorsunuz, benim içinde Richard Clayderman'dan "Ballade pour Adeline" veya Andre Rieu'den "Annie's Song'a" çalabilir miisniz" diye rica ettim kendisine...
Tebessüm etti..
"Diikatimi çektiniz çok güzel piyano çalıyorsunuz, benim içinde Richard Clayderman'dan "Ballade pour Adeline" veya Andre Rieu'den "Annie's Song'a" çalabilir miisniz" diye rica ettim kendisine...
Tebessüm etti..
"Ovv hanfendi elbette hay hay" dedi...ve her
iki muhteşem eseri sonuna kadar profesyonelce çaldı...bitirdikten sonra tabi
şaşkınlık sırası benden ona geçtiği için (ben pür tesettürlü ve başörtülü
olunca haklı tabi adamcağız...:)
"Hanımefendi siz nerden biliyorsunuz; piyano ve klasik müzikle yakından ilgilenenlerin bilebileceği bu isimleri" diye sordu bana...
Gülümseyerek çocukluğumdan beri severek dinlediğim müzisyenlerdir" deyince şaşkın bakakaldı adamcağız.:)...
Sonrasında benim için özel olarak çalacağını söylediği Chopin'e ait en sevdiğim eseri olan Spring Waltz'ı da içeren kısa ama muhteşem piyano resitalinden sonra tılsımlı bir anın hafızamdaki izleri ile ayrıldım bu yerden.
Size de tavsiye ederim hayatın akışı içinde hiçbir plan yapmadan nasibinizde olan tüm sürprizlere bırakın kendinizi.
Neden mi?
Unutamayacağınız o anların küçük ayrıntılarda gizlendiğini fark ettiğinizde çocuksu sevinçlerde kalıyor geriye dönük hayat sahnelerinzde.
Neden mi?
Unutamayacağınız o anların küçük ayrıntılarda gizlendiğini fark ettiğinizde çocuksu sevinçlerde kalıyor geriye dönük hayat sahnelerinzde.
Selametle kalın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
teşekkür ederim