OYSA ÇOCUKÇA SEVİNÇLERİMİZDİ BİZİ HAYATTA TUTAN
23.NİSAN.2011
Bugün 23 Nisan;
Ne güzel, ne güzel neşe doluyor insan…
Küçükken ne çok söylerdik böylesi çocuk şarkılarını.
Şimdi ki çocuklara bakıyorum da; hiçbiri kendi dünyalarına ait şarkılar söylemiyorlar. Oysa şimdilerde çocukça tüm sevinçlere neden sustular ki tüm çocuklar...
Okullarda öğretilen zorlama şarkılardan bahsetmiyorum ben...
Hani vardır ya...
Hiç bir incinmiş çocukça duygularımızın gölge etmesine izin vermed en söylediğimiz o tatlı melodilerde bestelenmiş sözler.
Çocukluğumuz hapsedilmiş olsa bile bu kentin beton duvarların da;
"Orda bir köy var uzakta" şarkısı mısralarında uçardık; görme diğimiz dağların, yemyeşil ormanlarında…mısralarında olduğu gibi içimizden geldiğince söylediğimiz tüm o çocuksu saflığımızla …
Çocukluğumda her şey daha zordu belki ama bu zorluğun getirdiği bir anlam vardı.
Hatta hayal bile etmenin imkansız olduğu; arka arkaya halkı ezmek, sindirmek ve yok saymak için yapılan darbelerden nasibimizi almıştık bizlerde çocukluğumuzun geçtiği o yıllarda.
Ama yine de kısıtlı imkanlarla olsa bile geleceğe dair bir umut vardı hepimizde.
Yine yadsınmayacak bir gerçek daha vardı ki; o zaman da çocukça duygular çocukça telaşların arasında yaşamın tamda içinde idi ve her şeye rağmen içimizde bir yerlerde yaşam sevincimiz için; olması gereken yerde kendini muhafaza ederdi umutlarımız.
Çocukça bir hüznüde taşırdık yüreklerimizde…
Çocukça sevinçlerle, tebessümlerde ederdik gözlerimizle..
Çocukça isteklerimizin durması gereken yerlerde utangaç, sessiz tatminlerimizde vardı.
Bilirdik, belki olmazdı isteklerimiz.
Onları daha söylemeden durması gereken sınırları vardı annelerimizi üzmeden...
Ama hayal kurmaktan vazgeçmezdik.
Ve yine okuduğumuz her bir öyküyü öylesine çekerdik ki içimize, hikaye bittiğinde kahramanı olduğumuz bu satırların hüzünleri ve sevinçleri farklı bakış açıları katardı küçücük yüreklerimize.
Üstelik zenginleşirdi dünyalarımız hayatın o zor, her deminde.
Çocukluğumdan hatırladığım günlüklerimiz vardı.
Tüm kırgınlık ve küskünlüklerimizi, çocuksu, masum sevinçlerimizi yazdığımız ve sır gibi özenle sakladığımız.
Evet, her şey daha zordu, hatta daha da kısıtlıydı belkide
Ama biz yine de çocukça düşlerimiz içinde, çocuktuk her şeyimizle...
SELAMETLE KALIN.
Not:Görsel Google'dan alıntıdır.
Hiç bir incinmiş çocukça duygularımızın gölge etmesine izin vermed
Çocukluğumuz hapsedilmiş olsa bile bu kentin beton duvarların da;
"Orda bir köy var uzakta" şarkısı mısralarında uçardık; görme
Çocukluğumda her şey daha zordu belki ama bu zorluğun getirdiği bir anlam vardı.
Hatta hayal bile etmenin imkansız olduğu; arka arkaya halkı ezmek, sindirmek ve yok saymak için yapılan darbelerden nasibimizi almıştık bizlerde çocukluğumuzun geçtiği o yıllarda.
Ama yine de kısıtlı imkanlarla olsa bile geleceğe dair bir umut vardı hepimizde.
Yine yadsınmayacak bir gerçek daha vardı ki; o zaman da çocukça duygular çocukça telaşların arasında yaşamın tamda içinde idi ve her şeye rağmen içimizde bir yerlerde yaşam sevincimiz için; olması gereken yerde kendini muhafaza ederdi umutlarımız.
Çocukça bir hüznüde taşırdık yüreklerimizde…
Çocukça sevinçlerle, tebessümlerde ederdik gözlerimizle..
Çocukça isteklerimizin durması gereken yerlerde utangaç, sessiz tatminlerimizde vardı.
Bilirdik, belki olmazdı isteklerimiz.
Onları daha söylemeden durması gereken sınırları vardı annelerimizi üzmeden...
Ama hayal kurmaktan vazgeçmezdik.
Ve yine okuduğumuz her bir öyküyü öylesine çekerdik ki içimize, hikaye bittiğinde kahramanı olduğumuz bu satırların hüzünleri ve sevinçleri farklı bakış açıları katardı küçücük yüreklerimize.
Üstelik zenginleşirdi dünyalarımız hayatın o zor, her deminde.
Çocukluğumdan hatırladığım günlüklerimiz vardı.
Tüm kırgınlık ve küskünlüklerimizi, çocuksu, masum sevinçlerimizi yazdığımız ve sır gibi özenle sakladığımız.
Evet, her şey daha zordu, hatta daha da kısıtlıydı belkide
Ama biz yine de çocukça düşlerimiz içinde, çocuktuk her şeyimizle...
SELAMETLE KALIN.
Not:Görsel Google'dan alıntıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
teşekkür ederim