Her insanın içinde garip bir yol hikayesi vardır. başı sabır,sonu umut... blog sayfama hoş geldiniz......... hannesu

20 Ocak 2017 Cuma

SEVGİYE DAİR












SEVGİ’YE DAİR…                                                             8.12.1992





   Hamd ;  Alemlerin  Rabbi  olan Allah’ü  Teala’ya  mahsustur.


Kainat’ın  en  gizemli  sonsuzluğun’dan,  yaşadığımız yeryüzü’nün  derinliklerine  ve  ulaşılmaz  en zirveye  kadar  her yerde  birbirini  tamamlayan bir ölçü, hepsinde  mükemmeli gezdiren  bir  gizem var. 


Hayatın  zamana düşen  izdüşümlerinde   yaşanılan   tüm sahnelerde  başlı başına  bir  deprem  etkisi  de var her şeyde.  


Lakin  bir  o kadar  her şeyi de  kelebek  kanadı  yumuşaklığı zerafetinde   güzel  kılmış   Rahman-ı Rahim.


 Depremde,  kelebekte,  örümceğe  inad  havada  uçuşan arıda  esrarengiz  gizemli bir  ahenk  saklı.


Herşeyi  birbiri  ile  buluşturan ve bağlayan  bu imzanın  gizini  yakalamak  bizi   gerçeğe   götürecek  mesajı  yakalamaktır.


  Sevgi,  Güzellik  ve Denge…


İşte  Mahlukatın;  mikro ve makro alemin  özde  ifade  ile  evrendeki  her şeyin  muhtevasında, canlı cansız bütün şeyleri kapsayan kainattaki  alemlerin  dayandığı  kök. 


Diğer ifade  ile bu  oluşumlara  sebep  dayanaklar.


 Bu  oluşumu  çatlatan bu  mükemmelliklerin  canlı  bir  dirilişle   akışına  vesile olan  kavramlar.


  Sevmek…


 Şu  anlık  nefeslerin hakim olduğu  hayatımızda  varlığın  en  güzel simgesi.


Yaratılan  olarak  O  Yüce  Yaratıcı'yı  hissetmek  ve  O’nun gör dediği  her şeyle  O’na teslim  olabilmek. 


İşte  mümin  olmanın  gerçek  ayrımı. 


Bütün  bunlardan sonra görülüyor ki;


Sevgi;   Allah’ın bir sıfatıdır.  İnsanlardaki bu  sevgi  potansiyeli ;  Allah’ın  nurunun  aksinden  başka ne olabilir .


 Peygamberimizinde buyurduğu gibi; "Kim sevdiği bir şeyle kardeşini karşılarda onu sevindirirse ,Aziz ve Celil olan Allah Kıyamet gününde onu da sevindirir"HADİS


“Ey insanlar dikkat ediniz! Rabbiniz tektir. Arabın, Arab olmayana, Arab olmayanın Arab’a, siyahın kırmızıya, kırmızının siyaha, takvadan öte, hiçbir üstünlüğü yoktur. Şüphesiz Allah Teala katında en üstününüz, Allah Teala’dan en çok korkanınızdır.” AYET


 "Maruf (iyilik) cennet kapılarındandır. Ve fena ölümü defeder. İyilik ismi gibi iyidir. Ve dünyada iyilik adamı olan ahirette de iyilik ehli olur". 


“Mümin; kendisi için sevdiğini kardeşi için de arzular.” 


Hayatın lezzetini  İMAN'da bulan bizler  olarak yaşadığımız  hayatın, hem sosyolojik  hem de dinamik söylemleri olan bu sözlerden sonra başka ne diyebiliriz ki;


Keza ilahi kelamında buyurduğu gibi  "kardeş"  değil miydik biz bu dünya gurbetinde.


Sağlam bir binanın taşları gibiydik,  uyumlu ve birbirine destek olan..


Birbirine destek olduğu için de güçlü.


Güçlü çünkü emin de birbirinden.


Ve Sadakat sahibi  biz; öyle bir şeyi paylaşıyoruz ki paylaşmamız ondan birşey eksiltmiyor.


 Hatta onun var olması birazda bölüşülmesine bağlı…


 Dünyada buna benzer başka ne  gösterilebilir ki?


 Kardeşliğimiz bu dünyadaki tek cennettir ve peygamber bu dünyayı uzun bir yolculukta ,bir ağaç gölgesi dinlenimi olarak tarif etti.


 Yorgunluğumuza bir tas su ikram edip,  bir lokmamızı paylaşamadığımız dostların yokluğu ne acı?


 Yolculuk ve dinlenme anı…


Paylaşma  anıdır aynı zamanda.


  Katığımız olan ekmeğimizi ikiye bölüp büyük yarısını dosta takdim edişimiz iyi bir dost olduğumuza delalet eder aynı zamanda.


 Çünkü  fedakarlığıda  unutmamak  lazım.


Bu  bina fedakarlık üzerine kurulmuştur çünkü.


Harcı fedakarlıkla yoğrulmuştur  bu binanın.


Böyle olmasaydı bu taşlar nasıl çekerlerdi birbirlerinin ağırlığını.


Altta kalan taş üstteki taştan hoşnut olmasaydı , temeli takva ve sevgi  üzerine kurulu olan bu bina dayanamazdı elbet  şeytanın  bitmez tükenmez saldırı ve hilelerine…


Hamd ve sonsuz övgü Alemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.


                                                                                                    Selametle  kalın..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

teşekkür ederim